Ülkeler
KAMBOÇYA’YI ZİYARET ETMENİZ İÇİN 5 NEDEN
1 UZAK TARİHİ
Kamboçya’nın Tayland sınırına yakın bir noktasında bulunan Siem Reap kasabası aynı zamanda en önemli Unesco Dünya Mirası alanlarından birine de ev sahipliği yapıyor.
Her yıl iki milyon ziyaretçi, Angkor Wat Tapınağı’ndan güneşin doğuşunu seyredebilmek için sabahın 5’inde yollara dökülüyor ve en güzel gündoğumu karesini kimin çekeceğine dair sessiz bir yarışın katılımcısı haline dönüşüyor.
Özellikle Angelina Jolie’nin başrolünde oynadığı Lara Croft – Tomb Raider filminde bir sahnenin Ta Phrom Tapınağı’nda çekilmesi, buraya bir anda popülerlik kazandırmış.
9. yy ve 15. yy arasında Kamboçya’nın başkenti olan ve 400 km2’lik bir alana yayılan Angkor Wat’ın içinde çok sayıda irili ufaklı tapınak bulunuyor. Bunların belli başlı olanları, Angkor Thom, Bayon ve Ta Phrom tapınakları. Angkor Wat’a Siem Reap’ten ulaşmak tuktukla yalnızca 10 dakika. Tapınakların arasındaki mesafe uzak olduğu için, günlüğü 15 dolara bir Tuktuk kiralayıp öyle dolaşmak en mantıklısı. Eğer motor kullanabiliyorsanız, günlüğü 5 Dolar’a kiralayıp, turunuzu ucuza getirebilirsiniz.
2 YAKIN TARİHİ
1974-1979 yılları arasında iktidarda olan Kızıl Khmerlerin Kamboçya’ya yaptıkları bir korku filmini aratmayacak nitelikte. Ülkenin tarım toplumuna dönüşmesini kafasına koymuş olan Pol Pot, önce bütün şehirleri boşaltarak buralarda yaşayan insanları kırsal bölgelere doğru bir göçe zorluyor. Halk devletin kamulaştırdığı tarlalarda, karın tokluğuna çalışmaya başlıyor. Sonra Pol Pot ve idaresindekiler, bu yeni toplumda yeri olmadığına inandığı herkesi birer birer ortadan kaldırıyor. Avukatlar, doktorlar, profesörler, ülkenin entelektüel nüfusu birer birer tutuklanıp, CIA ajanı oldukları gerekçesiyle vatana ihanetten öldürülüyor.
Daha sonra sıra, CIA ajanı olduğundan şüphelenen herkese geliyor. 4 yılda yaklaşık 2 milyon insan hunharca öldürülüyor. Tüyleri diken diken eden bu soykırım, 1979 yılında Vietnam’ın Kamboçya’yı işgaliyle ortaya çıkıyor. Gizli hapishaneler ve toplu mezarlar ortaya çıktıkça, dünyaya kapalı geçen 4 yılın bilançosu gözler önüne seriliyor. Eski bir liseden hapishaneye çevrilen S21 Tuol Sleng soykırım müzesi ve Phnom Penh’in 15 kilometre kadar dışındaki Ölüm Tarlaları’nı gezdiğinizde gerçeklik duygunuz biraz sarsılıyor. Sanki bir film setinde dolaşır gibi, olanlara inanamaz bir ruh halinde dolaşıyorsunuz ancak maalesef gördüklerinizin hepsi yaşanmış, hepsi gerçek. Geçmişin bu karanlık dönemine tanıklık etmek için bile Kamboçya görmeye değer bir ülke.
3 PLAJLARI
Kamboçya denince, komşusu Tayland varken kimsenin aklına plaj, sahil gelmiyor. Ne var ki, Tayland’ın turizmden çokça nasibini almış plajlarının ve adalarının yanında, Kamboçya’nın bakir sayılabilecek doğal güzellikleri, keşfedilmeyi bekliyor. Sihanoukville kasabasının yakınlarındaki, Serendipity, Victory ve Otres Plajları, Koh Rong ve Koh Rong Samluem adaları deniz severlere harika zamanlar vadediyor. Ben daha da doğal bir hayatı ve el değmemiş plajları arzuluyorum diyorsanız, internetin olmadığı Koh Takiev ve Kep açıklarınd yer alan, sadece 18:00-22:00 saatleri arasında elektriğin olduğu Tavşan adası tam size göre.
4 KÜÇÜK KASABALARI
Nehir kenarlarına kurulmuş, yeşillikler içindeki küçük kasabalar birkaç gün durup, soluklanmanız için ideal. Neredeyse her kasaba bir nehir kenarına kurulmuş. Angkor Wat’ın bulunduğu Siem Reap, Sihanoukville’e 2 saat uzaklıktaki Kampot veya yengeciyle meşhur Kep’e gidip huzur içinde kafa dinleyebilirsiniz.
Dünyaca meşhur Kampot biberiyle tanışmak için plantasyonlara düzenlenen turlara katılabilir, Bokor dağına çıkabilir veya Kep Milli Parkı’nı gezebilirsiniz. Birkaç gün başımı dinleyeyim, yola öyle devam ederim diyen gezginler özellikle Kampot bölgesini üs olarak kullanıyorlar. Bunda nehir kenarına kurulmuş ucuz bungalovların, hamakların, ve iskelelerdeki minderlerin etkisinin olduğunu söylemek çok mümkün.
5 FİYATLARI
Kamboçya’da yemek ve barınma işini çok ucuza halledebilmeniz mümkün. Her ne kadar deniz kenarlarında konaklama ücretleri, eli yüzü düzgün bir otelde geceliği 20 dolar civarına çıksa da, Phnom Penh, Siem Reap ve Kampot gibi bölgelerde geceliği 10 dolara gayet güzel yerlerde konaklayabilirsiniz. Batı tarzı bir restoranda yemek yemek ise kişi başı ortalama 5 dolar civarında. Khmer restoranlarını ve sokak yemeklerini tercih ederseniz maliyetinizi 1 dolara kadar indirebilirsiniz.
Kamboçya’nın resmi para birimi Riel ancak her yerde Amerikan doları geçiyor. 1 dolar 4000 Riel’e denk geliyor ve maalesef ülkede bozuk para olarak kullanılıyor. Yani 1,5 dolarlık alışverişinizi, 1 Dolar ve 2000 Riel vererek yapabiliyorsunuz.
BONUS MADDE
6 AYNEBİLİM AŞEVİ
Phnom Penh’deki Aynebilim Aşevi’ni duymayan kaldı mı bilmiyorum. Okuduğu bir yazı üzerine Türkiye’den kalkıp, başkent Phnom Penh’e yerleşmiş olan “Ayn”, Ölüm tarlalarının hemen karşısına açtığı aşevi, 300 kişilik bir köyün günlük yemek ihtiyacını karşılıyor. Türkiye’den gelen her gezgine kapısı sonuna kadar açık. Bütün köyü beslediği gibi, Türk yemeklerine hasret kalmış benim gibi gezginleri de beslemekten hiç gocunmuyor.
Aylar sonra sucuklu yumurta ve dondurmalı irmik helvasını onun elinden yedim.
Aynebilim Aşevi’ni ziyaret ettiğimde, gerçekten çok etkilendim. “Ayn” 70-80 kadar çocuğun manevi anneliğini üstlenmiş durumda. İnsanın dili, dini, memleketini ayırmadan, böyle güzel bir misyonla oralarda olması, dünyada bir fark yaratmaya çalışması dünyanın en güzel şeylerinden biri.