Hindistan’dan daha fazla yemek videosu yolda ama bugün sizlerle sıradışı bir öğle yemeğini paylaşmak istedim. Kuala Lumpur’daki ilk günümde, arkadaşım Christina beni Oriental Bowl adındaki bir restorana götürdü. Kenny Chin ve ailesi tarafından işletilen bu restoran, şehrin en renkli semtlerinden birinde China Town’da konuşlanmış. Gittiğimizde ikinci kata, özel misafirler için hazırlanan yemek odasına alındık ve mükemmel öğle yemeğimize Çin salatası ile başladık. Bu salata şans, refah, birliktelik, sağlık ve serveti temsil ediyor 12 malzeme ve 5 ayrı sostan oluşuyor. Her bir malzemeyi ekleyip karıştırırken “Lou Sang” demeniz gerekiyor.

Salatanın ana malzemeleri: Zencefil, beyaz mantar, havuç, kediotu, çili biberleri, kişniş, goji berry, yabanmersini, baharatlandırılmış portakal kabukları, mor lahana ve çam fıstığı.

Üst malzemeler ise: Badem kırığı, tatlı-ekşi sos, zeytin yağı, susam ve cornflakes.

Üst malzemelerin hepsinin bir anlamı var. Cornflakes altını, badem mutluluğu, susam parayı, tatlı-ekşi sos ise mutluluk, şans ve romantizmi temsil ediyor.

Burada öncesi ve salatanın karıştırıldıktan sonraki hallerini görebilirsiniz.

 

 

Sıra karides kıymalı tofu, tatlı-ekşi soslu domuz, tatlı-ekşi soslu balık ve karides ve beyaz mantarlı noodle’da idi. Her biri Akdeniz mutfağından oldukça farklı olsa da, benim gibi maceraperest bir yemeksever için cenneten çıkma gibiydiler.

Noodle’ın adı kway tiao ve kabaca “wok’da kızartılmış pirinç çubukları” olarak tercüme edilebilir. Malezya’da oldukça popüler bir yemek.

Tofu’nun tadı karides kıymasıyla iyice zengin bir hale getirilmişti ve tatlı-ekşi soslu domuzlar çıtır çıtır lezzetleriyle, tabağa tekrar tekrar uzanmama sebep oldular. Söylemeye gerek yok ama tatlı-ekşi soslu balık ve karides yemeği de oldukça lezzetliydi.

 

 

 

 

 

Yemeğimizin sonunda Lotus tatlısı geldi. Lotus çekirdekleri ve Türkçe’de ejderhagözü denen kurutulmuş longan meyvesinden yapılan bu ılık, çorba kıvamındaki tatlıyı ben bizim aşureye çok benzettim. Damakta bıraktığı nişasta tadı birebir aynı geldi.

 

 

 

 

 

Bu mükemmel öğle yemeği, geleneksel Çin çayı töreni ile sona erdi.  Pu-erh or Pu’er çayı, Çin’in Yunnan bölgesinde üretilen, fermante edilmiş ve dinendirilmiş geleneksel bir Çin çay türü.

Kenny Chin’in özel koleksiyonundan bize sunduğu Pu’er çayımız tam 30 yıllıktı ve çok değerli bir çaydı. Fincanlara konan ilk tur çaylar içilmeyip, dökülüyor ve ancak ikinci turdan sonra içmeye başlayabiliyorsunuz.

Kenny’nin kızı Amanda ve tatlı eşi Yin’le sohbet ederken kaç bardak çay içtiğimi fark etmedim bile. Sonunda gitme vaktimiz gelmişti. Bir hatıra fotoğrafı çekilmeden ayrılmayalım dedik ve aşağıya Kenny’nin dükkanı “House of Ginseng”e indik. Çin baharatlarının ve otlarının arasında kendimize güzel bir köşe bulduk ve gerisi tatlı bir anı oldu.

 

Kuala Lumpur’daki ilk yemek maceram, beni Oriental Bowl’a götürüp Kenny ve ailesiyle tanıştıran Christina ve Peter sayesinde mükemmel bir şekilde sonuçlanmış oldu.

 

 

• çin mutfağı
• kuala lumpur
• malezya